İnsan ile Omurgasız Bir Deniz Canlısı Arasında Şaşırtan Bağlantı!

10.04.2022
İnsan ile Omurgasız Bir Deniz Canlısı Arasında Şaşırtan Bağlantı!

Denizşakayığı olarak bilinen omurgasız canlı ile insanlar arasında genetik anlamda tuhaf bir bağlantı olduğu keşfedildi. Yeni keşif birçok platformda çok ciddi yakındı uyandırdı ve teknoloji siteleri, bilim siteleri, sağlık siteleri ve hatta canlı casino siteleri de bu yeni bağlantı keşfini hızlı bir şekilde gündemlerine taşıdılar.

Yapılan bu yeni araştırmaya göre insanlarda bulunan işitme gelişimi ile doğrudan bağlantısı bulunan bir gen, aynı zamanda denizşakayığı olarak bilinen deniz canlılarıyla duygusal gelişim konusunda bir bağlantı içeriyor.

eLif’te yayınlanan bu araştırmaya göre; poı-iv olarak isimlendirilen bu gen, bilimsel olarak Nemotostella vectensis olarak denizşakayığının dokunaçlarında da bulunduğu ve bu genin ise hayvanın dokunması duyusu açısından büyük önem taşıdığının altı çizildi. Bu genin, denizşakayığının bir diğer adı olan deniz yıldızı anemonundaki rolünün keşfedilmesi, insanlar ve anemonların ortak atalarında mevcut olduğu, yüksek bir ihtimal çerçevesinde o dönemlerde duygusal gelişim olarak büyük önem taşıdığı detayına yer verildi.

Araştırma İşitme Duyumuzun Tarihine Dair Önemli Bilgiler Veriyor

İnsanlarda ve diğer omurgalıların işitsel sisteminin duyu alıcıları “tüy hücreleri” olarak ifade edilir. Parmak benzeri bir yapısı olan Stereociala olarak adlandırılan bu hücreler, ses dalgaları olarak algılamış olduğumuz titreşimler olan mekanik uyaranları algılamak adına vücudumuzda görev alırlar. Bunun yanı sıra pou-iv’i bulunmayan farelerin sağır olmaları durumu ise memelilerdeki tüy hücrelerin gelişimi adına pou-iv’in gerekliliği konusunda büyük veriler sunar.

Denizşakayığı olarak bilinen canlılarda dokunaç bölgelerinde bulunan benzer özellikler taşıyan mekanik-duygusal tüy hücrelerinin olduğundan bahsetmek söz konusudur. Bunun yanı sıra pou-iv geni ise denizşakayığının duygusal gelişimi konusunda büyük bir rol oynadığı, şu ana kadar sınırlı bir şekilde biliyordu. Yeni araştırma sonucunda ise keşfedilen bu bağlantı, konu hakkında ve gen bakımından bulunan ortaklık açısından son derece önemli veriler ortaya koydu.

Yeni keşif, denizşakayığı nasıl geliştiği ve işlediği konusuna dair yeni bir araştırma alanı açmasının oldukça heyecan verici olduğunu belirten Arkansas Üniversitesi’nden biyolog Nagasayı Nakanshi, çalışma özelinde” İşitme duyumuzun yapı taşlarının yüz milyonlarca yıl öncesine dayanan eski evrimsel kökleri olduğu konusunda bize bilgi veriyor.” İfadelerini kullandı.

Alınan Sonuçlar, Pou-Vi’in Mekanoreseptör Gelişiminde Rolünün Son Derece Önemli Olduğu Sonucunu Veriyor

Yapılan araştırmalar sonucunda elde edilen tüm verileri toplu bir şekilde göz önünde bulunduran araştırmacılar, çalışma sonuçlarının pou-vi’in, denizşakayığı olarak bilinen canlıların ait olduğu filum olan Cnidaria ve atalarından tıpkı insanlar gibi iki taraflı simetrisi olan Bileteria arasındaki ortak atada, mekanosensör hücrelerin gelişiminde önemli rol oynandığı sonucunun ortaya çıkmasına neden oldu.

Bunların yanı sıra araştırmacılar, geni çok daha eski zamanlardaki işlevinin araştırılması adına daha erken ayrılma noktalarına sahip olan diğer filumlardan veri elde edilmesi gerekliliğine değindiler. Konuya dair araştırma makalesinde ise “Sonuçlarımız, pou-iv’in mekanoreseptör gelişimindeki rolünün Cnidaria ve Bilateria’da geniş ölçüde korunduğunu gösteriyor,” şeklinde kaydeden araştırmacılar, “Hayvan evriminde mekanoreseptör farklılaşmasında pou-iv’in rolünün ne kadar erken ortaya çıktığı henüz çözülmemiş durumda ve eksik olan plakozoanlar ve süngerlerden karşılaştırmalı veriler gerektiriyor.” ifadelerine yer verdi.

 

BİR YORUM YAZIN

ZİYARETÇİ YORUMLARI - 0 YORUM

Henüz yorum yapılmamış.